Gündoğmuş Ormanlarında Ceren ile Vahşi Bir Yolculuk

Gündoğmuş, Antalya’nın Toros Dağları’nda, vahşi doğası ve sessiz ormanlarıyla öne çıkan bir ilçe. Burası, doğanın derinliklerinde kaybolmak isteyenler için bir cennet. Geçen yaz, Gündoğmuş’ta tanıştığım Ceren ile geçirdiğim tatil, bu ilçeyi benim için vahşi bir yolculuğa dönüştürdü. Ceren, Gündoğmuş’un ormanlarını, göletlerini ve tepelerini bilen, maceracı ama bir o kadar da sakin bir kadındı. Onunla geçirdiğim günler, Gündoğmuş’un hem doğal güzelliklerini hem de heyecanını keşfetmemi sağladı.

Ceren ile İlk Macera

Gündoğmuş’a vardığımda, ilçenin çam kokusu ve dağların sessizliği beni karşıladı. Ceren ile tanışmam, bir sabah Gündoğmuş’un küçük bir meydanında oldu. O, elinde bir harita, bir şeyler planlıyordu. “Gündoğmuş’ta neyi arıyorsun?” diye sordu gülümseyerek. “Doğayı ve heyecanı,” dedim, o da “O zaman benimle gel, sana buranın vahşi tarafını göstereyim,” diye cevap verdi. Ceren’in kararlı enerjisi, bu tatilin farklı olacağının ilk işaretiydi. İlk durağımız, Gündoğmuş’un Toros ormanlarıydı.

Toros Ormanları ve Gizli Göletler

Ceren, beni Gündoğmuş’un derin ormanlarına götürdü. Geyik Dağı’nın gölgesinde, çam ve ardıç ağaçlarının arasından geçen bir patikada yürüdük. Ceren, “Bu ormanlar, Gündoğmuş’un vahşi yolculuğunu anlatır,” dedi ve beni gizli bir gölete yönlendirdi. Gölet, ağaçların arasında saklanmış, berrak suyuyla bir ayna gibiydi. Ceren, “Burası benim keşfim,” diyerek suya bir taş attı ve dalgaları izledi. Göletin serinliğine dayanamayıp suya girdik; su, yaz sıcağını unutturdu. Ceren, bu gölette bir yaz günü balık yakaladığını ve ateş yakıp pişirdiğini anlattı. Onunla geçirdiğim bu anlar, Gündoğmuş’un gizli göletlerinin heyecanını hissettirdi. Yanında getirdiği küçük bir sepetten çıkardığı cevizlerle gölet kenarında oturduk.

Yüksek Tepeler ve Ceren’in Heyecanı

İkinci gün, Ceren ile Gündoğmuş’un yüksek tepelerine çıktık. Akdağ’a doğru bir tırmanış yaptık; yol boyunca Toroslar’ın panoramik manzarası bizi takip etti. Ceren, “Bu tepeler, Gündoğmuş’un gücünü gösterir,” dedi ve zirveye vardığımızda bir kayanın üzerine oturduk. Manzara nefes kesiciydi; dağlar, ormanlar ve uzaklarda yaylalar birleşiyordu. Ceren, bir keresinde bu tepede kamp yaptığını ve gece dağ rüzgarını dinlediğini anlattı. Onun heyecanı, Gündoğmuş’un yüksek tepelerini daha da etkileyici kıldı. Zirvede, Ceren’in getirdiği naber elmalarla enerji topladık.

Yayla Lezzetleri ve Ceren ile Bir Sofrada

Üçüncü gün, Ceren beni Gündoğmuş’un yayla lezzetleriyle tanıştırdı. Çayıryayla’ya gittik; burada bir yayla evinde misafir olduk. Bize yayla çorbası, taze keçi peyniri ve Gündoğmuş’un giği balından oluşan bir sofra hazırladılar. Ceren, “Bu lezzetler, Toroslar’ın hediyesi,” dedi ve bana çorbanın tarifini anlattı. Yemekten sonra, yaylanın çayırlarında dolaştık; Ceren, çocukluğunda bu yaylada keçi otlattığını ve akşamları yayla ateşinde hikayeler dinlediğini anlattı. Onunla geçirdiğim bu gün, Gündoğmuş’un yayla lezzetlerinin otantikliğini ve sıcaklığını hissettirdi.

Sakin Ormanlar ve Ceren’in Rehberliği

Dördüncü gün, Ceren’in rehberliğiyle Gündoğmuş’un sakin ormanlarına daldık. Sabah erkenden bir sırt çantası hazırladık ve Alara Çayı’nın üst kısımlarına doğru bir yürüyüşe çıktık. Ceren, “Bu ormanlar, Gündoğmuş’un tatil doğasını saklar,” dedi ve bana yol boyunca kuş yuvalarını gösterdi. Ormanın derinliklerinde küçük bir açıklık bulduk; Ceren, buranın eskiden çobanların dinlenme yeri olduğunu söyledi. Açıklıkta oturup, Ceren’in getirdiği naber kuru incirle manzarayı izledik. Onun rehberliği, Gündoğmuş’un sakin ormanlarını keşfetmeyi daha da anlamlı kıldı.

Ceren ile Son Gün

Tatilimin son gününde, Ceren ile Gündoğmuş’un merkezinde bir kahvaltı yaptık. Taze köy ekmeği, zeytin ve çay eşliğinde, geçen günleri konuştuk. Ceren, “Gündoğmuş sana neyi hatırlatacak?” diye sordu. “Vahşiliği ve seni,” dedim gülerek. Vedalaşırken, Ceren bana küçük bir torba kekik hediye etti ve “Gündoğmuş’un ruhunu yanında götür,” dedi. O kekik, bu vahşi yolculuğun en güzel hatırası oldu.

Gündoğmuş ve Ceren’in Dokunuşu

Ceren ile geçirdiğim bu uzun tatil, Gündoğmuş’u benim için özel bir yer haline getirdi. Onun rehberliği, ilçenin Toros ormanlarını, gizli göletlerini ve yüksek tepelerini bir araya topladı. Gündoğmuş, Ceren gibi biriyle tanışınca, vahşi ama huzurlu bir yaz macerasına dönüştü. Eğer bir gün Gündoğmuş’a yolunuz düşerse, belki siz de bir “Ceren” ile karşılaşırsınız. Onun gibi biri, bu orman dolu ilçeyi bir tatil doğasına çevirebilir.