Gündoğmuş Dağlarında Defne ile Huzurlu Bir Serüven

Gündoğmuş, Antalya’nın Toros Dağları’na yaslanmış, sessizliği ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir ilçesi. Burası, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için adeta bir sığınak. Geçen yaz, Gündoğmuş’ta tanıştığım Defne ile geçirdiğim tatil, bu ilçeyi benim için huzurlu bir serüvene dönüştürdü. Defne, Gündoğmuş’un dağlarını, yaylalarını ve gizli köşelerini bilen, sakin ama bir o kadar da hayat dolu bir kadındı. Onunla geçirdiğim günler, Gündoğmuş’un hem doğasını hem de ruhunu derinlemesine hissetmemi sağladı.

Defne ile İlk Tanışma

Gündoğmuş’a vardığımda, ilçenin dağ havası ve sessizliği beni hemen etkiledi. Defne ile tanışmam, bir sabah köy meydanındaki küçük bir bakkalda oldu. O, elinde bir sepet, yerel ürünlere bakıyordu. “Gündoğmuş’ta ne arıyorsun?” diye sordu gülümseyerek. “Doğayı ve sakinliği,” dedim, o da “O zaman sana en güzel yerlerini göstereyim,” diye cevap verdi. Defne’nin sıcak tavrı, bu tatilin özel olacağının ilk işaretiydi. İlk durağımız, Gündoğmuş’un dağ yollarından birinde yer alan bir şelale oldu.

Gizli Şelaleler ve Defne’nin Sırları

Defne, beni Gündoğmuş’un az bilinen bir şelalesine, Küçük Uçansu’ya götürdü. Uçansu Şelalesi kadar popüler olmasa da, bu küçük şelale, Toroslar’ın derinliklerinde saklı bir hazineydi. Defne, “Burası benim gizli yerim,” dedi ve şelalenin serin sularına doğru yürüdü. Ayakkabılarımızı çıkarıp, suyun içinde dolaştık. Şelalenin çevresindeki yosunlu kayalar ve çam ağaçları, Gündoğmuş’un Toros doğasını tam anlamıyla yansıtıyordu. Defne, buraya ilk geldiğinde saatlerce suyun sesini dinlediğini anlattı. Onunla geçirdiğim bu anlar, Gündoğmuş’un gizli şelalelerinin huzurunu hissettirdi. Yanında getirdiği küçük bir battaniyeyi yere serdik ve manzaraya karşı oturup sohbet ettik.

Serin Yaylalar ve Defne’nin Huzuru

İkinci gün, Defne ile Gündoğmuş’un serin yaylalarına gittik. Sorgun Yaylası, rakımıyla yaz sıcağını unutturan bir yerdi. Defne, “Burası Toroslar’ın nefes aldığı yer,” dedi ve yaylanın geniş çayırlarında yürümeye başladık. Yolda, bir çobanın sürüsüne rastladık; Defne, çobana selam verip bize taze süt ikram etmesini sağladı. Sütün tadı, Gündoğmuş’un doğal tatil ruhunu yansıtıyordu. Defne, yaylada bir yaz gecesi yıldızların altında kamp yaptığını ve sabah uyandığında dağların sisle kaplandığını anlattı. Onun sakin anlatımı, Gündoğmuş’un yayla huzurunu daha da derinleştirdi.

Köy Lezzetleri ve Defne ile Bir Sofra

Üçüncü gün, Defne beni Gündoğmuş’un köy lezzetleriyle tanıştırdı. Bir sabah, Pembelik Köyü’ne gittik. Burada, bir köylü ailesinin evine konuk olduk. Bize sacda pişmiş yufka, taze keçi peyniri ve Gündoğmuş’un ünlü giği balından oluşan bir kahvaltı hazırladılar. Defne, “Bu lezzetler, Gündoğmuş’un toprağından gelir,” dedi ve bana balın nasıl toplandığını anlattı. Öğleden sonra, köyde bir zeytinlikte dolaştık ve Defne’nin çocukluğunda zeytin toplarken yaşadığı komik bir anıyı dinledim. Onunla geçirdiğim bu gün, Gündoğmuş’un sade ama zengin köy lezzetlerini keşfetmemi sağladı.

Dağ Yolları ve Defne’nin Macera Ruhu

Dördüncü gün, Defne’nin macera ruhu devreye girdi. Sabah erkenden bir motosiklet kiraladık ve Gündoğmuş’un dağ yollarında bir tura çıktık. Defne, “Bu yollar seni özgür hissettirir,” dedi ve beni Geyik Dağı’nın eteklerine götürdü. Yolda, küçük bir mağaraya rastladık. Defne, buranın eskiden keçi çobanlarının sığınağı olduğunu söyledi. Mağaranın içindeki serinlik ve dışarıdaki dağ manzarası, Gündoğmuş’un dağ tatilini eşsiz kıldı. Dönüşte, bir tepede mola verdik ve Defne’nin getirdiği kuru meyvelerle atıştırdık. Onun maceracı yanı, Gündoğmuş’un doğal güzelliklerini daha da heyecanlı hale getirdi.

Defne ile Son Gün

Tatilimin son gününde, Defne ile Gündoğmuş’un merkezinde bir çay içtik. İlçenin küçük meydanında oturup, geçen günleri konuştuk. Defne, “Gündoğmuş sana neyi hatırlatacak?” diye sordu. “Huzuru ve seni,” dedim gülerek. Vedalaşırken, Defne bana küçük bir torba kekik hediye etti ve “Gündoğmuş’un kokusunu yanında götür,” dedi. O kekik, bu serüvenin en güzel hatırası oldu.

Gündoğmuş ve Defne’nin Dokunuşu

Defne ile geçirdiğim bu uzun tatil, Gündoğmuş’u benim için özel bir yer haline getirdi. Onun rehberliği, ilçenin Toroslar’daki eşsiz doğasını, serin yaylalarını ve gizli şelalelerini bir araya topladı. Gündoğmuş, Defne gibi biriyle tanışınca, huzurlu ama unutulmaz bir serüvene dönüştü. Eğer bir gün Gündoğmuş’a yolunuz düşerse, belki siz de bir “Defne” ile karşılaşırsınız. Onun gibi biri, bu dağlık ilçeyi bir yaz huzuruna çevirebilir.